Sosyal Medya

Kürsü

El Bab Operasyonu’ndaki güçlükler neler, Türkiye operasyonda neden yalnız?

Ağustos ayı öncesinde Suriye'deki gelişmelere odaklanmış uzmanlar dışında çok fazla insanın ilgisini çekmeyen Suriye'nin kuzeyinde irice bir kasaba olan El Bab, haftalardır Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden birisini oluşturuyor.



Fırat Kalkanı Operasyonu'yla (FKO) üç yerin adı sıklıkla geçmeye baÅŸladı: Cerablus, Munbiç ve El Bab. IŞİD'in Suriye'nin doÄŸusuna sıkıştırılmasını saÄŸlayacak ve YPG'in kontrolünde bir birleÅŸik bölge oluÅŸmasını engelleyecek bu kasaba neden hâlâ kontrol edilemedi? Cevabı, net. Çünkü El Bab tüm özellikleriyle FKO’nun gerçekleÅŸtiÄŸi diÄŸer yerlerden farklılaşıyor.
 
Bab kasabasının nüfusu, FKO çerçevesinde kontrol edilen Cerablus ve Çobanbey'den daha fazla. Üstelik, savaş sonrası boşalan Suriye'nin kuzeyindeki bir çok yerleşim yerinin tersine son yıllarda nüfusu daha da arttı. Kısa bir süre öncesine kadar yüzlerce küçük işletmenin yer alması nedeniyle yerel üretimin belkemiğiydi. IŞİD burada 2013'te örgütlenmeye başladı. Yerel ağlarını genişletti. Ciddi bir katılım sağladı. Nihayetinde diğer pek çok yerleşim yeri gibi El Bab'ı da fetih yoluyla ele geçirmiş olsa da yerelde ciddi bir taban oluşturabildi. Üstelik sahadan edindiğimiz bilgilere göre, IŞİD militanları ile yerel aileler arasında en az 750 evlilik gerçekleştiği söyleniyor. Yani, yabancı olarak gelse bile yerlileşti.
 
El Bab Operasyonu'nun zorlukları
 
Operasyonun süresi uzadı, ÅŸehit haberleri geliyor. El Bab’da neden hedefe ulaşılamıyor?
 
Cerablus'un bir günde, Çobanbey-Cerablus hattının yaklaşık 10 günde, sembolik önemi olan Dabık’ın uzun bir hazırlık evresinden sonra bir günden az bir çatışmayla ele geçirilmesi, El Bab’ta da aynısının olacağı beklentisini yarattı. Ancak bazı analizciler ve elbette sahada operasyonu yürüten yetkililer sürecin zorlu olacağını görebiliyordu.
 
IŞİD burada 2013'te örgütlenmeye başladı. Yerel ağlarını genişletti. Ciddi bir katılım sağladı. Nihayetinde diğer pek çok yerleşim yeri gibi El Bab'ı da fetih yoluyla ele geçirmiş olsa da yerelde ciddi bir taban oluşturabildi. Üstelik sahadan edindiğimiz bilgilere göre, IŞİD militanları ile yerel aileler arasında en az 750 evlilik gerçekleştiği söyleniyor.
Sahaya dair verilecek bazı bilgiler, operasyonun güçlüklerinin anlaşılmasına katkı saÄŸlayabilir. El Bab’ın çevresinde altı noktada kuÅŸatma var. Ancak kasabanın tamamı kuÅŸatılmış deÄŸil. Güneyde Suriye ordusu çok yakında ve yeni bir çatışma tetiklenmemesi için iki taraf birbirine yaklaÅŸmayı tercih etmiyor. Kasabanın doÄŸusu ise açık. IŞİD isterse buradan çekilebilir. Åžu ana kadar çok sayıda aileyi ve militanını bu yolla tahliye etti. Zaten IŞİD gibi bir örgüte karşı kasabayı tamamen kuÅŸatma planı çok mantıklı da deÄŸil. Musul’da IŞİD’i tamamen kuÅŸatan Irak ordusu ve milisler büyük zayiat verdi, ilerlemeleri durdu.
 
Kuşatmaya Ahrar El Şam ve Feylak Eş Şam gibi göreli büyük muhalif gruplar olduğu gibi küçük gruplar da katılıyor. Fatih Sultan Mehmet Tugayı ve Sultan Murat Tümeni gibi Türkmen gruplar da kuşatmanın parçası. Ancak düzensiz birliklerin savaşma kapasitesi eleştiriye açık. Çatışmanın sertleştiği durumlarda görevini yerine getirmeyen veya genel anlamda operasyonda çeşitli disiplinsiz davranışlar sergileyen gruplar var. Fatih Sultan Mehmet Tugayı ve Sultan Murat Tümeni hariç, disiplinsizlik bu gruplarda epey yaygın. Bu durum, Bab'dan önce de böyleydi Ancak çatışmanın sertleştiği yerlerde büyük soruna dönüşüyor. Bu nedenle operasyona katılan Türk askerlerinin sayısı gittikçe arttı. Şu anda diğer bölgelerdeki çatışmaların aksine Bab Operasyonu'nun sadece stratejik planlama ve özel operasyonları dışındaki kısımlarında da Türk askerinin sayısı arttı.
 
Operasyonu zorlaÅŸtıran diÄŸer bir boyut, IŞİD’in yaptığı hazırlık. Sahadan gelen yeni bilgiler ışığında örgütün Bab’ı küçük bir Musul’a dönüştürdüğü anlaşılıyor. Meskun mahalde uygulanabilecek taktik opsiyonları “ÅŸaşırtıcı” bir yaratıcılıkla geliÅŸtirmeye devam ediyor. Her yerin tuzaklandığı ve tünellerle dolu olduÄŸu biliniyor. Bu tuzak ve tünellerin etkisiz hale getirilmesi uzun, zahmetli ve riskli bir iÅŸ. Ãœstelik yeniden tuzaklamanın engellenmesi için de ayrı bir dikkat ve çaba gerekiyor. El Bab'ın içinde en az 300 kadar IŞİD militanı intihar savaşçısı kaldığı düşünülüyor. ÇoÄŸunluÄŸu Arap olsa da aralarında Orta Asya ve Kafkasya’dan gelen militanlar da bulunuyor.
 
Hava desteği sadece Türk uçaklarından
 
Hava şartları diğer bir önemli faktör. Sis ve yağmur yoğun. Bu zırhlı araçların ilerleyişini, hatta hareketlerini dahi zorlaştırıyor. Bu da anti tank silahlarının çok kolay bulunabildiği bir bölgede TSK'nın işini güçleştiriyor. Hava desteği ise sadece Türk uçaklarından geliyor.
 
2014'te IŞİD ile mücadele edebilmek için kurulan ve daha sonra geniÅŸleyen Koalisyon Güçleri, IŞİD'e karşı Irak ve Suriye'de binlerce hava saldırısı düzenledi. Bu operasyonlar hâlâ sürüyor. Ancak El Bab’ı kaybetmesi halinde Suriye’nin doÄŸusuna sıkışarak büyük darbe yiyecek IŞİD’e yönelik FKO'yu destekleyebilecek son Koalisyon Hava akını 8 Kasım 2016'da gerçekleÅŸmiÅŸ. Kaldı ki, FKO'ya yakın bölgelerde gerçekleÅŸen bu hava akınlarının çoÄŸu TSK'yı ve muhalifleri desteklemek için deÄŸil, YPG'nin IŞİD karşısında ilerlemesini saÄŸlamak için yapılmış. Bu verileri ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlığı’nın web sitesinden elde etmek mümkün.[1] Resmi kayıtlara göre, çoÄŸu YPG’nin IŞİD ile çatıştığı alanda olmak üzere FKO’nun cereyan ettiÄŸi Mare civarında düzenlenen ABD hava operasyonlarının sayısı Eylül’de 79, Ekim’de 54, Kasım’da ise 20. TSK’nın Bab’ı kuÅŸatmaya baÅŸladığı tarih olan 13 Kasım'dan 5 gün önce ise civara yönelik hava akınları bitmiÅŸ. Oysa Kasım ve Aralık aylarında IŞİD’in saldırdığı Palmira’ya 29 hava akını düzenlenmiÅŸ. Yani, ABD’nin Bab operasyonuna hava desteÄŸi saÄŸladığına dair hiçbir veri yok. Elbette, eÄŸer varsa resmi kaynaklardan paylaşılmayan saldırıları bilmemiz imkansız.
 
Özet olarak, El Bab’ın ele geçirilmesi baÅŸtan beri zordu. Hava ÅŸartları, ÅŸehrin özgün demografik ve siyasi durumu, Özgur Suriye Ordusu bileÅŸenlerinin özellikleri, TSK’ya müttefiklerinin desteÄŸi, IŞİD’in savaÅŸma kapasitesi faktörler baÅŸtan itibaren operasyonu zor kılıyordu. Fakat, kamuoyuna pek de öyle gösterilmedi. Bu yanlış bir iletiÅŸim stratejisiydi. Åžimdi de bir felaket tablosu çizmeye çalışanlar var. Bu da aynı derecede sorunlu. Bab'ın kontrolü ele geçirilmesi zor ama imkansız deÄŸil. Tahmin yapmak çok riskli. Yine de Ocak ayının ilk iki haftası içinde kasabanın IŞİD'in elinden alınması muhtemel. Ancak önemli olan sonrası.
 
Bab'dan sonra
 
Tüm askeri operasyonlar bir siyasi hedef için yapılır. Nihai siyasi hedefi ve çıkış stratejisi belli olmayan askeri operasyonların baÅŸarı kriterini tespit etmek ancak dar taktik adımların analiziyle mümkün olabilir. Bab’ın stratejik öneminin temel argümanları IŞİD’in Türkiye sınırından geri dönemeyecek ÅŸekilde temizlenmesi ve PKK/PYD kontrolünde birleÅŸik bir bölgenin kurulmasının engellenmesiydi. Muhtemelen Bab kontrol altına alındığında bu hedeflere ulaşılmış olacak. Peki ya sonra?
 
El Bab’ı kaybetmesi halinde Suriye’nin doÄŸusuna sıkışarak büyük darbe yiyecek IŞİD’e yönelik FKO'yu destekleyebilecek son Koalisyon Hava akını 8 Kasım 2016'da gerçekleÅŸmiÅŸ. Kaldı ki, FKO'ya yakın bölgelerde gerçekleÅŸen bu hava akınlarının çoÄŸu TSK'yı ve muhalifleri desteklemek için deÄŸil, YPG'nin IŞİD karşısında ilerlemesini saÄŸlamak için yapılmış.
El Bab Operasyonu, FKO’nun bir aÅŸaması. Türkiye ise Suriye’deki yeni sürecin en önemli aktörlerinden birisi. AteÅŸkes sürecinin baÅŸlamasıyla birlikte, FKO'yu genel siyasi ve askeri denklemden, özetle ateÅŸkesten bağımsız düşünmek mümkün mü?
 
Sahadaki faktörler ve bölgesel iliÅŸkiler Bab sonrası için iki olasılığı mümkün kılıyor. YPG ile çatışma veya operasyonun askeri ayağının durmasıyla siyasi ve müzakere safhası baÅŸlayabilir. EÄŸer IŞİD'e yönelik Rakka'ya gidecek bir operasyon baÅŸlarsa, YPG ile Türkiye ve ÖSO arasında çatışma çıkması kaçınılmaz görülüyor. ABD destekli YPG’nin belkemiÄŸini oluÅŸturduÄŸu Suriye Demokratik Güçleri Bab'a ilerleyemeyince operasyonu durdurdu ve Rakka'nın batısından yeni bir cephe açtı. Amaç, hem Rakka’yı kuÅŸatmak hem de Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu’nda önünü kesmek. O yolda küçük bir yerleÅŸim olan Et Tawra'ya ilerleyip oradan Tabka Havaalanı’na varmaya çalışıyorlar. Türkiye, Rakka'ya ilerlemek isterse,yolunun üzerinde Rusların aylardır aralıklarla bombaladığı Dayr Hafr, Jirah Havaüssü ve Tabka var. Sonrası, Rakka'nın kapıları.
 
Anlaşılan, Türkiye ve ABD’nin Rakka'ya ortak operasyon yapması mümkün deÄŸil. ABD, Türkiye’nin Rakka’ya ‘Birlikte operasyon yapalım’ talebinin yanıtını açıktan ve diplomatik bir üslupla deÄŸil, sahada yeni bir oldu bitti yaratarak veriyor. Ãœstelik Suriye ordusu da Dayr Hafr'a sadece birkaç kilometre uzaklıkta. Yani, Bab’dan sonra IŞİD ile mücadele bazı köy ve küçük yerleÅŸim yerlerinin dışında büyük ölçüde duracak.
 
Türkiye, Ä°ran ve Rusya arasındaki mutabakat metni, PYD’nin Suriye’nin kuzeyindeki “demokratik federasyon” talebine izin vermiyor. Ãœstelik, Esad’ın söylemi de net. Dolayısıyla, El Bab, kontrol altına alındığında muhtemelen iÅŸin askeri boyutu en azından bir süre duraklayacak veyahut PYD’nin ABD’ye aşırı yakınlaÅŸmasının bedelini Rusya ve Ä°ran’ın desteÄŸini yitirerek ödeyecek ve Türkiye ile baÅŸta Munbiç olmak üzere karşı karşıya gelecek.AÄŸustos ayı öncesinde Suriye'deki geliÅŸmelere odaklanmış uzmanlar dışında çok fazla insanın ilgisini çekmeyen Suriye'nin kuzeyinde irice bir kasaba olan El Bab, haftalardır Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden birisini oluÅŸturuyor.
 
Fırat Kalkanı Operasyonu'yla (FKO) üç yerin adı sıklıkla geçmeye baÅŸladı: Cerablus, Munbiç ve El Bab. IŞİD'in Suriye'nin doÄŸusuna sıkıştırılmasını saÄŸlayacak ve YPG'in kontrolünde bir birleÅŸik bölge oluÅŸmasını engelleyecek bu kasaba neden hâlâ kontrol edilemedi? Cevabı, net. Çünkü El Bab tüm özellikleriyle FKO’nun gerçekleÅŸtiÄŸi diÄŸer yerlerden farklılaşıyor.
 
Bab kasabasının nüfusu, FKO çerçevesinde kontrol edilen Cerablus ve Çobanbey'den daha fazla. Üstelik, savaş sonrası boşalan Suriye'nin kuzeyindeki bir çok yerleşim yerinin tersine son yıllarda nüfusu daha da arttı. Kısa bir süre öncesine kadar yüzlerce küçük işletmenin yer alması nedeniyle yerel üretimin belkemiğiydi. IŞİD burada 2013'te örgütlenmeye başladı. Yerel ağlarını genişletti. Ciddi bir katılım sağladı. Nihayetinde diğer pek çok yerleşim yeri gibi El Bab'ı da fetih yoluyla ele geçirmiş olsa da yerelde ciddi bir taban oluşturabildi. Üstelik sahadan edindiğimiz bilgilere göre, IŞİD militanları ile yerel aileler arasında en az 750 evlilik gerçekleştiği söyleniyor. Yani, yabancı olarak gelse bile yerlileşti.
 
El Bab Operasyonu'nun zorlukları
 
Operasyonun süresi uzadı, ÅŸehit haberleri geliyor. El Bab’da neden hedefe ulaşılamıyor?
 
Cerablus'un bir günde, Çobanbey-Cerablus hattının yaklaşık 10 günde, sembolik önemi olan Dabık’ın uzun bir hazırlık evresinden sonra bir günden az bir çatışmayla ele geçirilmesi, El Bab’ta da aynısının olacağı beklentisini yarattı. Ancak bazı analizciler ve elbette sahada operasyonu yürüten yetkililer sürecin zorlu olacağını görebiliyordu.
 
IŞİD burada 2013'te örgütlenmeye başladı. Yerel ağlarını genişletti. Ciddi bir katılım sağladı. Nihayetinde diğer pek çok yerleşim yeri gibi El Bab'ı da fetih yoluyla ele geçirmiş olsa da yerelde ciddi bir taban oluşturabildi. Üstelik sahadan edindiğimiz bilgilere göre, IŞİD militanları ile yerel aileler arasında en az 750 evlilik gerçekleştiği söyleniyor.
Sahaya dair verilecek bazı bilgiler, operasyonun güçlüklerinin anlaşılmasına katkı saÄŸlayabilir. El Bab’ın çevresinde altı noktada kuÅŸatma var. Ancak kasabanın tamamı kuÅŸatılmış deÄŸil. Güneyde Suriye ordusu çok yakında ve yeni bir çatışma tetiklenmemesi için iki taraf birbirine yaklaÅŸmayı tercih etmiyor. Kasabanın doÄŸusu ise açık. IŞİD isterse buradan çekilebilir. Åžu ana kadar çok sayıda aileyi ve militanını bu yolla tahliye etti. Zaten IŞİD gibi bir örgüte karşı kasabayı tamamen kuÅŸatma planı çok mantıklı da deÄŸil. Musul’da IŞİD’i tamamen kuÅŸatan Irak ordusu ve milisler büyük zayiat verdi, ilerlemeleri durdu.
 
Kuşatmaya Ahrar El Şam ve Feylak Eş Şam gibi göreli büyük muhalif gruplar olduğu gibi küçük gruplar da katılıyor. Fatih Sultan Mehmet Tugayı ve Sultan Murat Tümeni gibi Türkmen gruplar da kuşatmanın parçası. Ancak düzensiz birliklerin savaşma kapasitesi eleştiriye açık. Çatışmanın sertleştiği durumlarda görevini yerine getirmeyen veya genel anlamda operasyonda çeşitli disiplinsiz davranışlar sergileyen gruplar var. Fatih Sultan Mehmet Tugayı ve Sultan Murat Tümeni hariç, disiplinsizlik bu gruplarda epey yaygın. Bu durum, Bab'dan önce de böyleydi Ancak çatışmanın sertleştiği yerlerde büyük soruna dönüşüyor. Bu nedenle operasyona katılan Türk askerlerinin sayısı gittikçe arttı. Şu anda diğer bölgelerdeki çatışmaların aksine Bab Operasyonu'nun sadece stratejik planlama ve özel operasyonları dışındaki kısımlarında da Türk askerinin sayısı arttı.
 
Operasyonu zorlaÅŸtıran diÄŸer bir boyut, IŞİD’in yaptığı hazırlık. Sahadan gelen yeni bilgiler ışığında örgütün Bab’ı küçük bir Musul’a dönüştürdüğü anlaşılıyor. Meskun mahalde uygulanabilecek taktik opsiyonları “ÅŸaşırtıcı” bir yaratıcılıkla geliÅŸtirmeye devam ediyor. Her yerin tuzaklandığı ve tünellerle dolu olduÄŸu biliniyor. Bu tuzak ve tünellerin etkisiz hale getirilmesi uzun, zahmetli ve riskli bir iÅŸ. Ãœstelik yeniden tuzaklamanın engellenmesi için de ayrı bir dikkat ve çaba gerekiyor. El Bab'ın içinde en az 300 kadar IŞİD militanı intihar savaşçısı kaldığı düşünülüyor. ÇoÄŸunluÄŸu Arap olsa da aralarında Orta Asya ve Kafkasya’dan gelen militanlar da bulunuyor.
 
Hava desteği sadece Türk uçaklarından
 
Hava şartları diğer bir önemli faktör. Sis ve yağmur yoğun. Bu zırhlı araçların ilerleyişini, hatta hareketlerini dahi zorlaştırıyor. Bu da anti tank silahlarının çok kolay bulunabildiği bir bölgede TSK'nın işini güçleştiriyor. Hava desteği ise sadece Türk uçaklarından geliyor.
 
2014'te IŞİD ile mücadele edebilmek için kurulan ve daha sonra geniÅŸleyen Koalisyon Güçleri, IŞİD'e karşı Irak ve Suriye'de binlerce hava saldırısı düzenledi. Bu operasyonlar hâlâ sürüyor. Ancak El Bab’ı kaybetmesi halinde Suriye’nin doÄŸusuna sıkışarak büyük darbe yiyecek IŞİD’e yönelik FKO'yu destekleyebilecek son Koalisyon Hava akını 8 Kasım 2016'da gerçekleÅŸmiÅŸ. Kaldı ki, FKO'ya yakın bölgelerde gerçekleÅŸen bu hava akınlarının çoÄŸu TSK'yı ve muhalifleri desteklemek için deÄŸil, YPG'nin IŞİD karşısında ilerlemesini saÄŸlamak için yapılmış. Bu verileri ABD Merkezi Kuvvetler Komutanlığı’nın web sitesinden elde etmek mümkün.[1] Resmi kayıtlara göre, çoÄŸu YPG’nin IŞİD ile çatıştığı alanda olmak üzere FKO’nun cereyan ettiÄŸi Mare civarında düzenlenen ABD hava operasyonlarının sayısı Eylül’de 79, Ekim’de 54, Kasım’da ise 20. TSK’nın Bab’ı kuÅŸatmaya baÅŸladığı tarih olan 13 Kasım'dan 5 gün önce ise civara yönelik hava akınları bitmiÅŸ. Oysa Kasım ve Aralık aylarında IŞİD’in saldırdığı Palmira’ya 29 hava akını düzenlenmiÅŸ. Yani, ABD’nin Bab operasyonuna hava desteÄŸi saÄŸladığına dair hiçbir veri yok. Elbette, eÄŸer varsa resmi kaynaklardan paylaşılmayan saldırıları bilmemiz imkansız.
 
Özet olarak, El Bab’ın ele geçirilmesi baÅŸtan beri zordu. Hava ÅŸartları, ÅŸehrin özgün demografik ve siyasi durumu, Özgur Suriye Ordusu bileÅŸenlerinin özellikleri, TSK’ya müttefiklerinin desteÄŸi, IŞİD’in savaÅŸma kapasitesi faktörler baÅŸtan itibaren operasyonu zor kılıyordu. Fakat, kamuoyuna pek de öyle gösterilmedi. Bu yanlış bir iletiÅŸim stratejisiydi. Åžimdi de bir felaket tablosu çizmeye çalışanlar var. Bu da aynı derecede sorunlu. Bab'ın kontrolü ele geçirilmesi zor ama imkansız deÄŸil. Tahmin yapmak çok riskli. Yine de Ocak ayının ilk iki haftası içinde kasabanın IŞİD'in elinden alınması muhtemel. Ancak önemli olan sonrası.
 
Bab'dan sonra
 
Tüm askeri operasyonlar bir siyasi hedef için yapılır. Nihai siyasi hedefi ve çıkış stratejisi belli olmayan askeri operasyonların baÅŸarı kriterini tespit etmek ancak dar taktik adımların analiziyle mümkün olabilir. Bab’ın stratejik öneminin temel argümanları IŞİD’in Türkiye sınırından geri dönemeyecek ÅŸekilde temizlenmesi ve PKK/PYD kontrolünde birleÅŸik bir bölgenin kurulmasının engellenmesiydi. Muhtemelen Bab kontrol altına alındığında bu hedeflere ulaşılmış olacak. Peki ya sonra?
 
El Bab’ı kaybetmesi halinde Suriye’nin doÄŸusuna sıkışarak büyük darbe yiyecek IŞİD’e yönelik FKO'yu destekleyebilecek son Koalisyon Hava akını 8 Kasım 2016'da gerçekleÅŸmiÅŸ. Kaldı ki, FKO'ya yakın bölgelerde gerçekleÅŸen bu hava akınlarının çoÄŸu TSK'yı ve muhalifleri desteklemek için deÄŸil, YPG'nin IŞİD karşısında ilerlemesini saÄŸlamak için yapılmış.
El Bab Operasyonu, FKO’nun bir aÅŸaması. Türkiye ise Suriye’deki yeni sürecin en önemli aktörlerinden birisi. AteÅŸkes sürecinin baÅŸlamasıyla birlikte, FKO'yu genel siyasi ve askeri denklemden, özetle ateÅŸkesten bağımsız düşünmek mümkün mü?
 
Sahadaki faktörler ve bölgesel iliÅŸkiler Bab sonrası için iki olasılığı mümkün kılıyor. YPG ile çatışma veya operasyonun askeri ayağının durmasıyla siyasi ve müzakere safhası baÅŸlayabilir. EÄŸer IŞİD'e yönelik Rakka'ya gidecek bir operasyon baÅŸlarsa, YPG ile Türkiye ve ÖSO arasında çatışma çıkması kaçınılmaz görülüyor. ABD destekli YPG’nin belkemiÄŸini oluÅŸturduÄŸu Suriye Demokratik Güçleri Bab'a ilerleyemeyince operasyonu durdurdu ve Rakka'nın batısından yeni bir cephe açtı. Amaç, hem Rakka’yı kuÅŸatmak hem de Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu’nda önünü kesmek. O yolda küçük bir yerleÅŸim olan Et Tawra'ya ilerleyip oradan Tabka Havaalanı’na varmaya çalışıyorlar. Türkiye, Rakka'ya ilerlemek isterse,yolunun üzerinde Rusların aylardır aralıklarla bombaladığı Dayr Hafr, Jirah Havaüssü ve Tabka var. Sonrası, Rakka'nın kapıları.
 
Anlaşılan, Türkiye ve ABD’nin Rakka'ya ortak operasyon yapması mümkün deÄŸil. ABD, Türkiye’nin Rakka’ya ‘Birlikte operasyon yapalım’ talebinin yanıtını açıktan ve diplomatik bir üslupla deÄŸil, sahada yeni bir oldu bitti yaratarak veriyor. Ãœstelik Suriye ordusu da Dayr Hafr'a sadece birkaç kilometre uzaklıkta. Yani, Bab’dan sonra IŞİD ile mücadele bazı köy ve küçük yerleÅŸim yerlerinin dışında büyük ölçüde duracak.
 
Türkiye, Ä°ran ve Rusya arasındaki mutabakat metni, PYD’nin Suriye’nin kuzeyindeki “demokratik federasyon” talebine izin vermiyor. Ãœstelik, Esad’ın söylemi de net. Dolayısıyla, El Bab, kontrol altına alındığında muhtemelen iÅŸin askeri boyutu en azından bir süre duraklayacak veyahut PYD’nin ABD’ye aşırı yakınlaÅŸmasının bedelini Rusya ve Ä°ran’ın desteÄŸini yitirerek ödeyecek ve Türkiye ile baÅŸta Munbiç olmak üzere karşı karşıya gelecek.
 
Doç. Dr. Serhat Erkmen, Ahi Evran Ãœniversitesi Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölümü 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.